21 Eylül 2011 Çarşamba

Cadılar I


Bazılarına göre varlıklarını hala sürdürüyorlar. Nitekim 1981 yılında Meksika'da bir kadın halk tarafından taşlanarak öldürüldü. Nedeni; kadının şeytan ile ilişkiye girip, Ağca'yı Papa'ya suikast yapması için kışkırtmasıydı. 1976 yılında da, Avrupa'nın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Almanya'da Elizabeth Hahn isimli bir yaşlı kadın, birlikte yaşadığı köpeği ile şeytana hizmet ettiğini söyleyen köylüler tarafından diri diri yakıldı. Bundan bir yıl sonra da benzer bir olay Fransa'nın Alecon kasabasında yaşanmıştı. Bugün psikologlar ve sosyologlar yeniden büyü ve cadı konusuna eğiliyorlar. Bir grup fanatik ise tıpkı geçmişte olduğu gibi yeniden cadı avına hazırlanıyorlar.

Toplumsal cadı avı histerisi, tarihe baktığımız zaman iki dönemde ön plan çıkıyor: İsa'dan sonra 3. ve 4. yüzyıl ile 15. ve 17. yüzyıl arası... Birinci dönem, Hıristiyanlığın Roma İmparatorluğun tarafından resmi din olarak kabul edildiği günlere denk düşüyor. O tarihte yükselmeye başlayan kilise her türlü pagan düşünceyi "şeytan" ile iş birliği olarak nitelendiriyor ve paganizmin tüm ritüellerini "cadılık" olarak suçluyordu.

Aslında Hıristiyanlığın etkin bir din haline gelmesine kadar gerek Yunanlılar gerek Romalılar için dünyanın iki kategori içinde algılanması diye bir şey söz konusu değildi. Bu iki kategori "iyilik" ve "kötülük"tü. Oysa Yunanlıların ve Romalıların bir çok tanrısı vardı ve bunlar genellikle "acımasız" ve "yardımsever" olarak ikiye ayrılırlardı. Hıristiyanlık ile bütün bu sistem alt üst oluyordu. Şimdi tek bir tanrı söz konusuydu; ona ilişkin herşey "iyi"ydi, onun dışında kalan herşey de "şeytan" ile özdeşleşiyordu.

Önceleri kentlerde güçlenen kilise giderek ağırlığını kırsal kesimde de hissetirmeye başlamıştı. Oysa, toprakla yakın temasta olan köylüler hala mevsimlere göre bazı bereket sembollerine olan inançlarını koruyorlardı. Bu bağlamda Latince kır boyunca anlamına gelen "pagus" kelimesinden türeyen pagan kültürünü kolay kolay terk etmiyorlardı. İşte bu nedenle cadılık esas olarak kırsal kesimde çıkan bir hareket oldu ve çoğu zaman da kırsal kesimle sınırlı kaldı. Nitekim ilk kez M.S. 589 yılında kullanılan "cadı" kelimesi de köylü anlamına geliyordu.

O yüzyıllarda kilisenin cadılara karşı tavrı o kadar sert değildi. Kırsal kesimdeki geleneksel ayinlere göz yumuluyordu, belli bir hoşgörü gösteriliyordu. Aslında bunun nedeni önceleri köylü kesimiyle açık bir çatışmayı göze alamayan kilisenin olaydan uzak durmayı yeğlemesiydi. M.S. 1000 yılı öncesinde, "Şeytanla birlikte görüldüğü" dedikodusundan dolayı hiç kimse öldürülmüş değildi. İnsanlar birbirlerini cadı olmakla  yada doğa üstü güçlere sahip olmakla suçluyorlardı. Ama otoriteler onları sistemli bir şekilde kovalmıyor ve itirafa zorlamıyorlardı.

Canon Episcopi


Aslında katolik kilisesi M.S. 1000 yıllarından önce "havada uçan cadı" gibi şeylerin var olmadığını ısrarla belirtmiş, böyle şeylerin gerçekten meydana geldiğine  inanmayı yasaklamıştı. Bu görüşte "Canon Episcopi" denilen bir belge ile düzenlenmişti. Ancak bu belgenin hükümleri bir kaç yüzyıl sonra tersine çevrildi; 1480'den sonra artık havada uçma olaylarının meydana gelmediğine inanılması yasaklandı. 1000 yıllarında cadıların süpürgeye binmelerini şeytan ürettiği bir imge diye savunan kilise, beş yüzyıl sonra bunun bir imge olduğunu savunanların şeytan ile birlikte olduğunu ileri sürmeye başlamıştı.

Gerçek bir cadı uçabilirdi. Bu saptandıktan sonra itirafta bulunan cadıyı Sabbat'ta (cadılar toplantısı) bulunan öteki insanlar hakkında sorguya çekmek şart oluyordu.

Devam edecek...

5 yorum:

  1. merakla devamını bekliyorum...

    YanıtlaSil
  2. gerçek olabilir mi diye düşünürken, şeytanla işbirliği yapan o kadar çok cadı var ki aramızda. :))

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Buket teşekkür ederim arayı uzatmamayım o zaman ;)

    Sevgili Zeynep kesinlikle haklısın umarım onlarla hayatımız kesişmez :)

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Çok farklı bir yazı olmuş...blogunuz bilmediğim konularda ufkumu genişletiyor..ellerinize sağlık :)
    Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  5. teşekkür ederim ne kadar mutlu oldum :)
    Sevgiler

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails