18 Şubat 2010 Perşembe

Diokletianus ve Constantinus'un Reformları

Diokletianus
Constantinus
Diokletianus ve Constantinus’un yapmış olduğu reformlar dönemde yaşanan pek çok problemin sonucu olarak görülmektedir. Erken Bizans döneminde temel bir toplumsal organizasyon gerçekleştirmişlerdir ve yasal değişiklikler aracılığıyla devlet yaşantısını düzenlemeye yönelik önemli bir girişim olarak belirmektedir. Reformlar, devam eden krize ve kesin olmayan pek çok detaya bir çözüm olarak birer birer farklı zamanlarda yürürlüğe girmiştir, fakat dönemi anlayabilmek için hepsini bir arada düşünmek gerekir:
A. Politik
1.Diokletianus devri bütün imparatorluğu vuran politik kaosa bir son getirmiştir; en basiti tahtta 20 yıl kalarak durumu dikkate değer bir şekilde dengelemiştir.
2.İdari reformlar: Bu reformların amacı iki kat daha etkili bir yönetim sağlamak ve devlet hazinesinin gaspını önlemektir.
a. Eski eyaletler bölünerek pek çok yeni eyalet oluşturulmuştur.
b. Memuriyetlerin sivil ve askeri görevleri ayrılmıştır; eyalet yöneticilerinin artık askeri güçleri olmayacaktı.
c. Askeri emir komuta zincirinin yanı sıra ayrıntılı bir sivil hiyerarşi yaratıldı: sivil hiyerarşinin en üst düzeyinde, imparatorun hemen altında, 3 ya da 4 prefect bölgesi için birer praefectus praetorio vardı; praefectusun hemen altında her bir diocese için bir vicarius ve eyalet yönetimi içinse birer praeses bulunmaktaydı. Her bir eyalet içerisinde bulunan kentler (civitates, poleis) ise vatandaşların belirlediği bir konsey (curia, boule) tarafından yönetilmekteydi.
d. Askeri hiyerarşide en üstte, praefectus praetorio benzeri magister militum bulunmaktaydı; onun altında comes (pl. comites) ve dux (pl. duces) bulunmaktaydı.
e. Ek olarak ayrıntılı bir saray yönetimi vardı: magister officiorum, comes sacrarum largitionum, comes rei privatae, praepositus sacri cubiculi gibi.
3. İmparatorun şahsiyeti, dikkate değer şekilde yükseltildi ve sıradan biri olmaktan çıkarıldı.
a. İmparatorun çevresi büyük bir koruma ile donatıldı ve onun bütün günlük aktivitelerine ayrıntılı bir seremoni ile eşlik edildi.
b. Teori ve pratikte bir “Doğulu Despot” oldu.
c. İmparatorun insanlardan çok tanrılar tarafından seçildiği görüşü hakimdi.
d. Bu gelişim, Mesopotamia’dan köklenen Helenistik krallık fikrinden gelmekteydi; fakat çağdaş model olasılıkla Sasani Pers yönetimi örneğiydi.
4.Tetrakhia, bazı politik sorunların çözümü için dört imparator yaratan ve imparatorluğu dört yönetim alanına ayıran Diokletianus tarafından konmuştur
a. İki tane kıdemli imparator (Augusti) ve iki tane de daha az kıdemli imparator (Caesares) vardı.
b. Caesares, Augusti öldüğünde ya da istifa ettiğinde yerine geçmek ve iki yeni Caesar seçmek üzere yetkilendirilmişti.
c. Bu, tahta geçme problemini düzene koymak, gasp olasılığını düşürmek ve daha yakın bir yerel yönetim sağlamak için yapılmıştı.
d. Fakat Tetrarkhia bir süre sonra başarısız oldu, fakat devlet yönetiminde izini bıraktı ve imparatorluğun bir bütün olarak bölünebildiğini gösterdi.
B. Askeri
1.Askeri komuta, geniş ölçüde reforma uğradı ve eyaletlerin yönetiminden uzaklaştırıldı.
2.Ordu pek çok değişik birliklerden oluşturuldu:
a. Limitanei—eski sınır birlikleri, kalıcı olarak sınır boyunca konuşlandırıldı; bu haliyle militiadan (bilhassa piyade birlikleri) biraz daha fazla sayıdaydı.
b. Comitatenses—hareketli alan birlikleri, imparatorun onları (Bilhassa süvari alayları) göndereceği her yere gitmek üzere iç bölgelere yerleştirildi.
c. İmparatorluk korumaları (Scholae, vs…)—imparatorun “özel” ordusu, imparatorluk sarayının yakınına yerleştirildi.
d. Diokletianus, 5000-6000 kişiden oluşan eski lejyonları bölmek suretiyle, lejyon sayısını çoğaltmış ve 1000-1200 kişiden oluşan yeni lejyon yapılandırmasını kurmuştur.
C. Ekonomik
1. İ. S. 301 yılında imparator Diokletianus, “Fiyat Edikti” olarak adlandırılan bir imparatorluk yasası aracılığıyla enflasyon artışını durdurmak için girişimde bulundu.
2. Sikke basımında da reform oldu: Constantinus’un altın solidusu (72 tanesi bir libre/litre yapıyor), gelecek bin yıl boyunca devam edecek olan bir dünya standardına dönüştü.
3. Annona ve indictio üzerinde temellenen etkili bir vergi yapılandırması geliştirildi:
a. Annona, arazinin kalitesine ve onu işleyebilecek insan gücü kapasitesine (capitatio-iugatio) göre saptanan bir arazi vergisi oldu
b. Vergi tabanı periyodik olarak, her on beş yılda (indictio) hesaplandı.
c. Vergi aslen ayni olarak toplandı (genellikle buğday), fakat bunu yerini kısa bir süre sonra nakdi ödeme aldı.
d. Yeni sistem, yıllık bütçe hazırlanmasına iyi bir imkan verdi ve devletin finans sistemini, daha güvenli bir temele oturttu.
D. Kültürel1.Diokletianus ve Constantinus dönemin dini eğilimini takip ettiler, politik ve askeri pozisyonlarını dini idealleriyle desteklediler.
a. Diokletianus kendisini Jovius (Jupiter/Zeus gibi/dengi) ve altındaki imparatorunu ise Herculius (Hercules gibi/dengi) olarak adlandırdı.
b. Bu belki de son büyük Hıristiyan Kıyımını açıklar, çünkü Hıristiyanlar doğal olarak bunu desteklemeyi reddetmişlerdir.
2.Sıkıyönetim, aynılık (herkese aynı muamele), katılık ve güç hırsları dönemin karakteristikleri olarak sıkça görülmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails