Her sonbahar yapraklar sarırıp, yağmurlar başlayınca aklımda hep Kavafis'in Kent şiiri olur... Sessizce yağan yağmuru camdan izlerken, sonbaharın tatlı hüznüyle başbaşa, başka iklime gitme isteği sarar bir yandan...
KENT
Dedin, “Bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim.
Bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.
Yazgıdır yakama yapışır neye kalksam;
Ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
Aklım daha nice kalacak bu çorak ülkede nereye çevirsem gözlerimi nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma,
yıllarıma kıydığım, boşa harcadığım”
Yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler bulamayacaksın.
Bu kent peşini bırakmayacak. Aynı sokaklarda
dolasacaksın. Aynı mahallede yaşlanacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Bu kenttir gidip gideceğin yer. Bir başkasını umma.
Bir gemi yok, bir yol yok sana.
Değil mi ki, hayatına kıydın burada
bu küçücük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.
KAVAFIS
Dedin, “Bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim.
Bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.
Yazgıdır yakama yapışır neye kalksam;
Ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
Aklım daha nice kalacak bu çorak ülkede nereye çevirsem gözlerimi nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma,
yıllarıma kıydığım, boşa harcadığım”
Yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler bulamayacaksın.
Bu kent peşini bırakmayacak. Aynı sokaklarda
dolasacaksın. Aynı mahallede yaşlanacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Bu kenttir gidip gideceğin yer. Bir başkasını umma.
Bir gemi yok, bir yol yok sana.
Değil mi ki, hayatına kıydın burada
bu küçücük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.
KAVAFIS
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder